Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) "şahin" adımlarının sonuna henüz gelinmediğine yönelik artan endişelerle negatif bir seyir izlenirken, bu hafta ABD'de enflasyon verileri ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz kararı yatırımcıların odağında olacak. Analistler, ABD'de bu hafta açıklanacak olan enflasyon verilerinin, bankanın gelecek süreçte nasıl bir yol izleyeceğine dair yatırımcılara ışık tutabileceğini belirtiyor.
Sıkılaştırıcı para politikası
Bir süredir Fed'in 2023 sonuna kadar faiz artırmayacağına yönelik tahminlerin öne çıkmasının ardından hizmet sektörüne ilişkin açıklanan verilerin beklentilerden iyi gelmesiyle bankanın sıkılaştırıcı para politikasına devam edebileceğine dair beklentiler güç kazandı. Analistler, enerji fiyatlarında da son dönemde yaşanan artışların enflasyonun diri kalmasına sebep olabileceği ve güçlü istihdam piyasasının da Banka'nın potansiyel faiz artışı ihtiyacını artırabileceğini dile getirdi.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in eylül toplantısında politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını aktaran analistler, bankanın kasımdaki toplantıda ise 25 baz puan faiz artırma ihtimalinin yüzde 44'e çıkarak belirsizliğin arttığına işaret ettiğini bildirdi. Analistler, son dönemde iş gücü piyasasına ilişkin açıklanan verilerin ardından istihdam piyasasını yumuşatmanın Fed'in enflasyonla mücadele programı kapsamında kritik önem kazanabileceğini ifade etti.
İşsizlik oranı artabilir
Fed yetkililerinin gelecek dönem politikalara ilişkin sözle yönlendirmeleri de yatırımcıların odağında bulunurken, New York Fed Başkanı John Williams, gelecek yıl işsizlik oranının artmasını ve yüzde 4'ün üzerine yükselmesini beklediğini kaydetti. Chicago Fed Başkanı Austan Golsbee, "Tartışmalarımızın, faiz oranlarının ne kadar yükselmesi gerektiğiyle ilgili olmayacağı bir döneme hızla yaklaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Rusya ve Suudi Arabistan petrol üretim ve ihracat kesintisini yıl sonuna kadar uzattığını açıkladı. Bu gelişmenin ardından yükselişi ivme kazanan Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 1,6 artışla 90,2 dolardan tamamlayarak, Kasım 2022'den bu yana en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi.
New York borsaları negatifte
ABD'de pay piyasaları, Fed'in faiz artırımlarına devam edebileceği endişesiyle negatif bir seyir izlerken, gelecek hafta ülkede açıklanacak Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yatırımcıların odağında bulunacak. Analistler, pay piyasalarında Fed'in şahin adımlarına devam edebileceği beklentilerinin güçlenmesiyle risk iştahının düştüğünü belirterek, gelecek hafta ülkede açıklanacak enflasyon verilerinin oynaklığı artırabileceğini söyledi. Geçen hafta ABD'de açıklanan verilere göre, Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 54,5 ile beklentileri aşarak, hizmet sektöründe üst üste 8. ayda büyümeye işaret etti.
Veri takvimi yoğun
Öte yandan, Çin hükümetinin kamu çalışanlarının iPhone kullanmalarını yasakladığına ilişkin haber akışının ardından Nasdaq endeksinde işlem gören Apple'ın hisse fiyatı, haftayı yüzde 6 azalışla tamamladı. Haber sonrası şirketin piyasa değeri 200 milyar dolar kayba uğradı. ABD ile Çin arasındaki gerilimlere rağmen Apple, Çin'de akıllı telefon satışlarında yüzde 22 ile en büyük paya sahip. 11 Eylül ile başlayan haftanın veri takviminde;
- Çarşamba günü enflasyon,
- Perşembe günü perakende satışlar, haftalık işsizlik başvuruları ve ÜFE,
- Cuma günü New York Fed imalat endeksi, sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı Michigan Tüketici Güven Endeksi verileri takip edilecek.
Avrupa’da negatif seyir öne çıktı
Avrupa borsalarında da geçen hafta İngiltere hariç, satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, bu hafta için dikkatler ECB'nin faiz kararının yanı sıra karar sonrası ECB Başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı konuşmaya çevrildi. Analistler, Avrupa’da enflasyon ve resesyon ikileminin varlığını korumaya sürdürdüğünü belirterek, son dönemde bölgede açıklanan verilerin karışık sinyaller verdiğini dile getirdi. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, ECB'nin faizi sabit bırakma ihtimalinin ağır bastığını aktaran analistler, karar sonrası piyasalarda oynaklığın artabileceğini vurguladı.
Bu hafta salı günü İngiltere'de işsizlik oranı, Almanya ve Avro Bölgesi'nde Zew beklenti endeksleri, çarşamba günü İngiltere'de büyüme, sanayi üretimi, dış ticaret açığı, Avro Bölge'sinde sanayi üretimi, perşembe günü ECB faiz kararı ve Lagarde'ın konuşması, cuma günü ise Avro Bölgesi'nde dış ticaret fazlası verileri takip edilecek.
Asya borsaları da negatifte
Çin'de açıklanan verilerden ekonomik aktiviteye dair olumsuz sinyaller alınmasının ardından petrol fiyatlarındaki yükselişin de ekonomiyi negatif yönde etkileyeceği beklentileriyle bölge genelinde risk algısı arttı. Bu hafta dikkatler Asya genelinde sanayi üretimi verilerine çevrildi. 11 Eylül ile başlayan haftada, perşembe günü Japonya'da sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı, cuma günü ise Çin'de sanayi üretimi, işsizlik oranı ve perakende satışlar verileri takip edilecek.
Türkiye’de neler bekleniyor?
Yurt içinde geçen hafta yükseliş eğiliminde hareket ederek küresel pay piyasalardan pozitif ayrışan BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 3,34 artışla 8.325,30 puandan tamamlayarak, tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Dünya Bankası 17 milyar dolarlık programa ek olarak, üç yıl içinde 18 milyar dolarlık yeni operasyonlar hazırlamayı ve sunmayı öngördüklerini açıkladı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu "B" olarak teyit ederken, not görünümünü 2 yıl sonra "negatif"ten "durağan"a çıkardı. Bu hafta yurt içinde;
- Pazartesi günü sanayi üretimi, iş gücü istatistikleri ve ödemeler dengesi,
- Salı günü, inşaat maliyet endeksi, perakende satışlar ve ciro endeksleri,
- Perşembe günü özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu,
- Cuma günü ise kısa vadeli dış borç istatistikleri, tarım ÜFE ve TCMB'nin Piyasa Katılımcıları Anketi verileri takip edilecek.